3 Haziran 2013 Pazartesi

#direngeziparkı

İlk defa bir yazımı yazarken parmaklarım klavyenin tuşlarına bu kadar hızlı basıyor, sanki zamanım yetmeyecekmiş gibi sanki elimden bilgisayarımı alacaklarmış gibi... O kadar alıştık ki artık elimizdekilerin alınmasına, o kadar sessiz kaldık ki... Bu yüzden hep haklı isyanımız. Günlerdir süren bu şiddetin bu acımasızlığın bu vicdansızlığın üzerine yazacak ve yorum yapacak o kadar şey var ki; insan kendini zor tutuyor. Bildiğiniz gibi her şey sessiz bir eylem ile başladı Taksim'de. Sessiz çığlıklar attık hep birlikte, kimseye zararımız olmasın dedik. Normaldi her şey taa ki o geceye kadar. Amaçlanan neydi biliyorum ama verilen bir emirle olan huzurumuz kaçırıldı, canımız yakıldı. Kimileri yerinde yaşadı olayı, kimileri evinde, kimileri kilometrelerce uzağında. Bir polis düşünün halkına vuran, bir yönetici düşünün halkını kırıp geçiren, gönüller kıran... Bu kadar mı koptuk birbirimizden derken, tek yürek olduk. Omuzomuza yürüdük taşa, suya...


Gecelerce uyku uyumadık biz, biber gazıymış, tomaymış, copmuş yetmedi bize. Kaldı ki biz bir zamanlar sinek ilacı aracının arkasından koşan çocuklarız bizi biber gazıyla mı yıldıracaklar mışşşş ! Öyle bir milletiz ki biz; tüpteki gaz kaçağını çakmakla kontrol eden ne yapar bize gaz, toma, baskı, şiddet yeter ki birlik olalım. Söylemeden geçemeyeceğim; bunca yıl uyuduktan sonra bu kadar güçlü uyanacağımızı sanmıyordum, ğöğsüm kabardı. Her şey bir ağaçla başladı ama sonrasında gösterdik bunca şeyin bir ağaç adına olmadığını. Hala bizi anlamayanların varlığı canımı acıtsa da, diyecek sözümüz var, gösterecek gücümüz var. Yıllarca o kadar alışmışlar baskı altına alıp, susturmaya. Bu sefer susmayınca yürekler şaşırdılar tabi. Ben bu ülkede bundan önce türbanlı ile türbansızın çatıştığını yahut alkollü ile alkolsüzün birbirine düştüğünü, imam hatipli ile düz liselinin kavga ettiğini duymadım. Aksine farklı gruplardan aynı paydada buluşan insanlar tanıdım ve iyi ki tanıdım.

Belirtmeliyim ki; gezi parkı uyanıştır, yeter artık diye feryattır. 23 Nisanlar, 29 Ekimler ve 10 Kasımlardır... Kadına şiddeti önemseyiştir, kadına değerdir, sayın öcalan içindir, şehite kelle içindir, başörtüsüz kadın perdesiz ev gibidir diyen içindir, basına kısıtlama getiren içindir... Türk Gençliğine çapulcu diyen içindir, alkolik diyen içindir, milletini tehdit eden içindir... Artık sözüm yok, biz kendimize geldik ve birarada çok güzel olduk.

Yeter artık, çeksinler üzerimizden ellerini, bitirsinler bu eşkiyalığı bu şiddeti. Sadece eylem yaptı diye öldürülen kız arkadaşlarım, erkek arkadaşlarımın ruhu için vazgeçsinler artık. Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. İnanıyorum ben. Atatürk'te inanmış ki Cumhuriyeti Türk Gençliğine armağan ve emanet etmiş. Ve bizler şimdi vazifemizi yerine getiriyoruz, gönül borcumuzu ödüyoruz. Birlik oluyoruz damarlarımızda ki kanı birleştirip kardeş oluyoruz.

Bizi bizimle bırakın...
#direngeziparkı
#dayantürkiye


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder