28 Ekim 2013 Pazartesi

Mutlu Masal'lar

Hamilelik o kadar özel bir duygu ki, insan her yaşadığını her hissettiğini an be an kaydetmek istiyor. Kimileri bunu pekala yapabiliyorken kimileri hayatın yoğunluğundan bu konuda pek başarılı olamıyor. Ben hamileyken aynı zamanda çok yoğun çalıştığımdan, çekimlerimi amatör olarak kendim, yahut eşim en olmadı arkadaşlarım aracılığı ile yaptım :) Ama doğumumu ve bebeğimin dünyaya gözlerini açtığı ilk dakikaları şansa bırakmak istemedim. Bu noktadan sonra kendimi çılgınlar gibi doğum fotoğrafçısı ararken buldum. Ona baktım buna baktım, onla konuştum bunla görüştüm yok frekans tutmayınca tutmuyor anacım... Kafayı yemek üzere olduğum günlerden birinde hasbelkader Mutlu Masal ile tanıştım. Baktığım her albümde içim gitti, gözyaşlarım sel oldu. Zaten o dönem hassassın, ee doğuma da az kalmış, hayallerin tavan yaptığı bir dönemdesin. Dedim evet, işte bu.
Hemen Sevgili Nilay Hanım'ı aradım, sevecen sesi ile alo dedi bana. Kısaca konuyu özetledikten sonra inanmayacaksınız ama telefonda anlaştık. Telefonu kapattıktan sonra bir şok evresi geçirmedim değil, öncesinde o kadar fotoğrafçı ile görüşmüştüm ki... Hepsi için demiyorum ama bir kısmı aman Allah'ım kıl aldırmıyorlar burnundan. Normal doğum olursa ben gelemem, başka doğum ile çakışırsa alternatif sunamam. Orada görüşemem, buraya siz gelin, yok şöyle yok böyle... Çıldırıyor insan... Ama Mutlu Masal öyle mi ? İnsan Nilay Hanım ile sohbet ederken (bunu çekimlerde çok daha net anladım) kendisini öyle yakın hissediyor ki, poz vermek için poz vermiş olmuyorsunuz.
İşte doğum albümümü merak edenlere işin sırrını açıklıyorum; Mutlu Masal Photography Nilay Yücenur. Kendisi aynı zamanda düğün fotoğrafları da çekiyor, bu yüzden bekar arkadaşlarım da çok şanslı :)
Sevgili anne adayı arkadaşlarıma yazımı sunmaktan keyif duyarım, Nilay Hanım'a da bir kez daha teşekkürü borç bilirim. Hiç şüphesiz Aden Rüzgar'ın ilk yaşını da birlikte kutlayacağız :)

Nilay Hanım'a ulaşmak için;
https://www.facebook.com/pages/Mutlu-Masal-Photography/161935077152405
Telefon 532 507 51 21



Sevgiler,
Şenol Ailesi

23 Ekim 2013 Çarşamba

Biberon Seçerken...

Anne adayları doğum hazırlıklarını yaparken zamanlarının büyük bir bölümünü bebeğin kişisel ihtiyaçlarında kullanacakları araçları seçerken harcıyorlar, tecrübeyle sabittir. Ben her şeyimi tamamlamıştım hızlıca ama bu biberon & emzik olaylarını hep erteledim durdum. Çünkü neyi, nasıl, ne kadar kullanabilirim hususunda hiçbir tecrübem olmadığından gereksiz bir alış-veriş yapmak istemedim. Bu süre zarfında boş mu durdum, tabi ki hayır.

Deneyimli annelere sordum, mağaza danışmanlarına sordum, eczanelere sordum, doktora sordum... Sordum da sordum anlayacağınız... Sonuç mu ? Her bebeğin seçimi farklı, deneme yanılma yöntemi en iyisi. Hatta bazı kimseler biberon yahut emzik kullanımına karşılar, bebeğin sadece meme alması durumundan dolayı. Lakin şöyle bir durum var ki; çalışan anneler bir müddet sonra çalışma hayatına geri dönecekler (bende bu gruptanım) bebeğin öyle yada böyle biberona alışması şart. Emzik ise (şimdi şimdi daha net anlıyorum) kesinlikle bir kurtarıcı. Kimse uzaktan ahkam kesmesin bu yüzden. Aden Rüzgar bildiğiniz kolik bir bebek, sürekli ağlıyor çocuk. Gaz sancısı tuttuğunda inanın ne yapacağımı şaşırıyorum, bu durumda emzik bir nebze de olsa rahatlatıyor beni. Bir yerde annenin de sinir sistemini muhafaza etmesi gerekmez mi ? Neyse gelelim konumuza, ben biberon alış-verişimi canım müdürüm ile yaptım. Ve iyi ki öyle yapmışım, acayip işime yarıyor tercih ettiğimiz biberonlar. Ben Aden için Dr.Browns Natural Flow biberon aldım, hem gaz sancılarını önlemeye yardımcı oluyor hemde anne memesi hissi uyandırıyor bebekte. Aden 35 günlük oldu ve hem biberonu hem beni emiyor. Dışarı çıktığımızda yana yakıla emzirme odası aramıyorum, bebeğimi her ortamda besleyebiliyorum. Bu da avantaj sağlıyor tabi. Çalışma hayatıma döndüğümde de bakan kişi anne sütünü bebeğime vermeye devam edecek böylece. Bu benim nacizane tavsiyem biberon hususunda. 
Gelelim piyasada göreceğiniz diğer çeşitlere;
Cam Biberon; en büyük avantajı ısısını uzun süre koruması.Sterilize edilmesi en kolay biberon çeşidi bu arada, tavsiyemdir. Benim en büyük korkum kırılacak olması, tamam üzerlerinde kırılmaz yazıyor ve bir çoğu bu teknoloji ile üretiliyor ama ne yapayım içim rahat etmiyor. Hep bir kırılacak hissi, stres oluyorum vallahi.
Plastik Biberon; kırılmaz bir kere :) Bebeklerin kavraması açısından daha uygunlar. Hem sıcak hem soğuk sterilize edebilirsiniz. Tercihiniz bu tarz bir biberondan yana olacaksa tek dikkat etmeniz gereken Bisfenol A maddesi içermemesi.
Slikon Biberon; en büyük avantajı Bisfenol A maddesi içermiyor oluşu, gönlünüz rahat kullanabilirsiniz. İç yüzeylerinin bükülgen olması da bebeğin kavrama ve tutuşunu kolaylaştırıyor. Ne yazık ki, kolay bulunabilen bir biberon değil silikon biberon, ayrıca diğer biberonlara kıyasla epey de pahalı kendisi.
Biberon alırken dikkat etmeniz gereken bir başka ayrıntı ise boyutları; her kullanım için model farklılığı olacaktır. 
Mesela;
50 ml biberonlar ilaç ve vitamin alımı için uygundur.
90-120 ml biberonlar yenidoğan için uygundur. 
120-150 ml biberonlar bebeğinizin ilk ayları için uygundur.
240-260 ml üç ve altı aylık minikler için uygundur.
320-340 ml bir yaş itibari ile kullanıma uygundur ve tüm öğünler için gönül rahatlığı ile kullanılabilir.
Biberon alırken temizliğini de hesaba katarak kaç adet alacağınızı bulmanız gerekiyor. Bunu da göz ardı etmeyin derim ben.


Bol sütlü, bol beslemeli günler hanımlar...

22 Ekim 2013 Salı

Doğum Sonrası Depresyon Halleri


Doğum sonrası depresyonu gerçekten ne anlam ifade ediyor, lohusalık denilen şey bu mu ?
Hepimizin bildiği gibi hamilelik sürecinde zaten hormonlarımız ayağa kalkıp, bizleri yeterince hırpalamıştı. Ben Balık burcu bir kadın olarak; zaten duygusal biri iken hamileliğimde iyice ağlak olmuştum. Bir yandan olmadık şeylere de hemen parlayıp, alev alıyordum. Sabırsızlıkla doğuracağım günleri bekliyordum, Allah’ım artık bende normal biri olmak istiyorum derken buldum kendimi defalarca.
Ve sonunda, doğurdum. Peki o hallerim geçti mi, hayır (!)
Psikoloğumla hamilelik sürecimde o dönemi epey kolay atlatmıştım, Allahtan ki kendisi beni doğum sonrası döneme de çok ama çok iyi hazırladı. Bende kendisinden öğrendiklerimi ve bende işe yarayan durumları sizlerle paylaşmak istedim. Doğum sonrası depresyon, bazı kadınlar için hamilelik sürecine ve doğumdan hemen sonraki yaşadıklarına bağlı olarak gelişen, birçok depresyon belirtisi içeren bir ruhsal bunalım süreci. Öncelikle bunu bilmekte ve bilinçlenmekte fayda var. Peki bu bir hastalık mı ? Elbette, hayır. Bu dönemi, geçici bir dönem kabul etmekle ve ona göre davranmakta fayda var, bu sizi bir adım öne geçirecek yegane method. Bu sürecin biyolojik nedeni ise kadının hamilelik döneminde yükselen östrojen ve progesteron düzeylerinin doğumla birlikte ani düşmesidir. Ne yazık ki bu da depresif belirtilere yol açabiliyor. Genellikle bu süreç doğumdan sonra 4 ile 6 hafta arası sürüyormuş, bunu normal kabul ediyor uzmanlar ancak bu dönem uzarsa mutlaka uzman bir yardım şart. Buna dikkat etmekte yarar görüyorum. Aşırı mutsuzluk, halsizlik, gerginlik, ataklar vs gibi durumları yaşamanız çok ama çok normal. Bu bulgular ilk aydan sonra kendiliğinden azalacak ve her şey normale dönmeye başlayacak. Bu süreci atlatmak için ise;
  •  Bebek bakımında size yardımcı olacak eş, aile büyükleri, bakıcı vb gibi kişilerden fazla fazla yararlanmak.
  • Uyku düzeninizi oluşturmak, bebek ile birlikte sizin de dinlenmeniz şart.
  • Beslenmenize dikkat etmek. Bu dikkat size hamileliğinizde aldığınız kiloları kolayca vermenizde de fayda sağlayacak ve bebeğinize süt olarak geri dönecek.
  • Sevdiğiniz arkadaşlarınızla görüşmek. Bu sizi epey rahatlatacaktır.
  • Özgüven duygunuzu kendinize sıkça hatırlatmak.
  • Bebeğinizle iletişim kurmak, ona bir bakışınız bile sizi nasıl mutlu edecek kim bilir.
  • Mutlu hissettiğiniz günleri düşünmek. Tekrar o günlerinizdeki gibi davranabilirsiniz, bu süreci hızlandıracaktır.
  • Günlük planlar yapmak.
  • Ufak ta olsa her başardığınız şey için kendinizi mutlaka ödüllendirmek. Bu her kadına iyi gelir değil mi ?
  • Kulaktan dolma bilgilere, herkesin ne söylediğine kulaklarınızı tıkamak. Bu maddeyi hayatımızın her alanında uygulamak lazım bence.
  •  Bedensel aktivitelerinize devam etmek.
  • Gün boyunca ne hissettiğinizi not etmek ve haftanızın değerlendirmesini yapmak.


Unutmayın ki, bu dönemi yaşayan ne ilk ne de son kadın sizsiniz. Bu hamilelik gibi yaşanması olağan bir doğum sonrası. Bunun da keyfini çıkarın derim ben :) Bol neşeli, bol gülüşlü, bol bebek kokulu günler hepinize…

11 Ekim 2013 Cuma

23 Günlük Bebek Ne Demek ?

Aden Rüzgar bugün tam 23 günlük oldu. Günden güne büyüyor, değişiyor. Her gün daha tatlı oluyor, benim diye demiyorum ama muhteşem bir bebek :) Bu da sanırım kargaya yavrusu durumları oluyor, elimde değil :)

Aden Rüzgar ile birlikte bende her gün başka şeyler öğreniyorum, tecrübe ediyorum. Benim gibi taze anneler varsa bu yazı rehber olsun onlara :) Doğrusuyla yanlışıyla bakalım neler yaşadık oğlumla, iyi okumalar :)


  • Hastaneden çıkmak için can atıp, eve geçince ahhh keşke hep orada kalsaydım diyeceksiniz mesela...
  • Bebeğinizin en ufak bir ağlamasıyla gözünüzden akan yaşlara inanamayacaksınız mesela...
  • Bebeğin altını değiştirmek hususunda 4.günden sonra uzman oluyorsun mesela...
  • Bebeğin altındaki ıslaklığı anlayabilmek için mavi çizgiyi bulan insana yatıp kalkıp dua edeceksiniz mesela...
  • Emzirme yastığı denilen şeyin ne diye yapıldığını anlamanız sadece 5 gününüzü alacak mesela...
  • Bebeğiniz karnınızdayken kurduğunuz mutlu aile (ağlamayan bebek) tablosunu unutmanız ise sadece 1 hafta sürecek mesela...
  • Koca ile birlikte yaptığınız kahvaltıları, mutlu akşam yemeklerini ise hafızanızda sadece hatıra olarak bırakmanız 5 gün kadar sürüyor mesela... (bu süre zarfında ısrarla deneyeceksiniz ama kazanan bebeğiniz olacak)
  • Bebeğiniz mışıl mışıl uyuyor iken ''aman Allahım ağlıyor'' diyerek ışık hızı ile odasında bitivermeniz ise sadece 2 gününüzü alacak mesela... Çıldırmıyorsunuz merak etmeyin, o ses hep kulaklarınızda olacak, alışın bence.
  • Herkes kendi çocuk büyütme hikayesini yazıyor, bunu anlamanız sadece 1 gününüzü alacak mesela... En iyi çözüm kulaklara pamuk...
  • Her gün bebeğinizle dışarı çıkmak için hazırlanacak ama ya üşütürsem diye vazgeçeceksiniz mesela... (Ben kararlıyım hafta sonu çıkacağım artık, delirmeme ramak kaldı yoksa)
  • Gaz çıkarmak hususunda master degree yapacaksınız ve buna inanamayacaksınız mesela...
  • Gaz çıkartan birine kahkahalarla 'aferin' demenin ne büyük mutluluk olduğunu öğreneceksiniz mesela...
  • Gece uykularınızın ne kadar tatlı ve kıymetli olduğunu anlayacaksınız mesela...
  • Bebeğiniz altına yaptığında değiştirmek için acele edecek ancak işinin henüz bitmediğini üzerinize kaka yada çiş yapınca anlayacaksınız... Ve bir daha bu hataya düşmeyip, yemezler artık paşam nidalarıyla bebeğinize caka satacaksınız mesela...
  • Onu uyutmak için can atacak, uyusun diye yalvaracak, uyuduğunda ise 'hadi artık uyansın, özledim' söylemlerinden kendinizi alamayacaksınız mesela...
  • Yanı başınızda uyuyan küçük meleğinizin çektiğiniz fotoğraflarına bakacaksınız, ne kadar özlemişim diyecek ve sonra kendi kendinize güleceksiniz mesela...
  • Sizi arayan herkese ısrarla onu anlatacaksınız mesela...
  • Doktor kontrolleriniz için gün sayacaksınız ve onun büyüdüğünü doktorunuzdan duymak için sabırsızlanacaksınız mesela...
  • Romantizmin sadece yenilen bir yemek, alınan bir hediye, söylenen aşk dolu sözcükler olmadığını koca ile bebeğinizi yıkarken anlayacaksınız mesela... Hatta kocanıza tekrar aşık olabilirsiniz :)
  • Gündüz uyuyan bebeğiniz gece de uyuyacak sanıp, koca ile huzur dolu akşam hayali kuracaksınız ama nafile...
  • Her gün dua edecek ve iyi ki diyeceksiniz mesela...

4 Ekim 2013 Cuma

WorkingMother TR

Herkese selamlar...

Sizlerle güzel bir haberi paylaşmak istedim, blog yazarı olarak artık yazılarımı ve paylaşımlarımı Working Mother dergisinde bulabilirsiniz.


Çalışan annelerin, anne adaylarının ilgiyle takip ettiği, içeriği bol, rehber niteliğindeki konu ve yazıları ile bebekli hayatımıza bir nebze de olsa farklı bakış açısı kazandıracağı, tüm annelerin ortak paydada buluşabileceği sıcak ve samimi bir ortam olan Working Mother'ın bir üyesi olmaktan mutluyum.

Hepinizi bu mutluluğa davet etmekten gurur duyarım :)

Sevgiler...