16 Ocak 2014 Perşembe

Gribal ve de Tribal

Yazının başlığından da anlayacağınız üzre bu bir enfeksiyon vakkası, geçtiğimiz haftalarda Aden Rüzgar epey telaşlandırdı bizi. Malum bir de ilk çocuk, tecrübesizlikte var serde. Bu sebeple zor zamanlar yaşadığımız doğrudur. Bir sabah uyandığımızda baktım çocuk öksürüyor, kıyamam ben ona küçük adamım benim tam öksürmeyi de bilmiyor :) Ortaya karışık bir şeyler yapıyor anlayacağınız. Bu arada küçük adam dediğime bakmayın baya baya büyüyoruz biz. Cumartesi günü tam dört aylık olacağız :)
Neyse... Tabi o öksürüğü duyunca sardı beni bir telaş, babamızı aradım ve hemen hastanede buluştuk. Tam tahmin ettiğim gibi çocuk birinden enfeksiyon kapmış ve öksürüğe sebep oymuş. Çok ama çok sinirlendim, kalabalık bir ortama girmiştik bir dönem, orada hiç ama hiç hoşlanmadığım şeyi yaptılar bir kaç münasebetsiz. Küçücük bebeği öpmek ne oluyor Allah aşkına, biri bunu açıklasın bana ? Ben kendi bebeğimi öpmeye kıyamıyorum, geliyor yabancının biri pat diye yapışıyor çocuğun yanağına. Bu kadar acımasız eleştiri yapıyorum diye karşı çıkanlar olabilir aranızda ama bu yoruma kapalı bir konudur. Sonbahar & kış ayları grip virüsünün en yaygın olduğu mevsimler, tek ricam bu konuda biraz daha tedbirli olmamız. Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar... Bu konu hakkında :)
Doktorumuz Müjde Hanım epey ilgilendi Rüzgo ile, basit formüllü bir öksürük şurubu yazdı. Allah'tan ki öksürük ciğerlerine inmemişti. Eve geldik ve Rüzgo ateşlendi, böyle durumlarda içim çok acır, yanar ama çok soğuk kanlı durabilirim bir yandan da. Şükür ki Rüzgo'nun ateşlenmesinde de böyle davrandım ve bir kaç doktor tavsiyesi ile ateşini düşürebilmeyi başardım. Ertesi gün tekrar götürdük Rüzgo'yu hastaneye, bu sefer durum bir tık daha ilerlemişti, acayip moralim bozuldu doğal olarak. Biliyorum çocuk bu, hasta olacak, burnu akacak öyle öyle büyüyecek ama anne yüreği işte. Öte yandan işe başlayacak olmamın telaşesini de taşıyordum, istiyordum ki çocuğum benim kendi ellerimde iyileşsin de onu öyle bırakıp işe gelmeyeyim. Ve öyle oldu da :) Rüzgar'ın şurubunu değiştirdi Müjde Hanım, bol bol serum fizyolojik uyguladık bir de. İki-üç güne toparladı paşam. Ama ya sonra ne oldu dersiniz ? Biz karı-koca kaptık mikrobu. Haydaaaa... Bu seferde kim kime bakacak şaşırdık, aldık soluğu Bursa'da. Bıraktım kendimi annemin ellerine :) Koca bir yanda ben bir yanda, Rüzgo gülücükleriyle... Neyse ki atlatmayı başardık bu virüsü bu seferlik. Allah'ım bir daha yaşatmasın, hele ki bebeğime... Dayanamıyorum, eriyorum onun acı çektiğini gördükçe. İstiyorum ki ona bir şey olmasın, canı yanmadan büyüyüversin :)



Anne olmak harika bir duygu. Hastalıkta sağlıkta, uykusuz her gecede... Hayatım boyunca başıma gelen en güzel şey Aden... O'nun varlığı unutturuyor her şeyi. İşten eve o berbat trafiği çekip çok geç saatte ve yorgun geliyorum ama onu bir görüyorum ya, o bana öyle neşeli neşeli gülüyor ya bitiyor her şey. İnanın uykusuzluğa gelemeyen ben, ofiste hiç uyuklamıyorum :) Allah veriyor her şeyin gücünü. Bu büyük bir mucize.

Lütfen başkalarının çocuklarını uzaktan sevmeyi bilelim, siz bir kere öpeceksiniz diye hem çocuk hem anne hem baba kahroluyor. Ve o zaman onların yanında kimse olmuyor (!) Bu konuda daha çok özveri ve her şeyden önce saygı bekliyorum ben kendi adıma.

Sağlıcakla kalın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder