Şeker yüklemesi olsa da adı bence kelimenin tam manasıyla tatsız bir test bu... Ben çok zorlanarak yaptırmıştım bu testi, belki de tatlı ile aramın olmadığından bilemiyorum. Zira bu testi hiç zorlanmadan yapan arkadaşlarım da var :) Şeker dolu suyu bir dikişte bitirebilen... Kendilerini buradan bir kez daha tebrik ediyorum.
Şeker yüklemesi hamileliğin 24. - 28. haftalarında yapılır. Şeker tarama testi olan bu anlamsız şey, gebelikte diyabet endikasyonu riskini önceden fark etmek için uygulanıyor. Son günlerde ise gerekliliği tartışılır hale geldi. Ki ben daha o zaman kendi doktoruma yalvarmıştım bana yapmayın diye ama nafile :) Şimdi şimdi okudukça, araştırdıkça gerçekten keşke yaptırmasaymışım diyorum.
Geçenlerde Sevgili Prof. Dr. Canan Karatay'ın bir programda söylediklerini bir gazetede okuma şansına eriştim. Kadına hak vermedim değil. Teknoloji bu kadar ilerlemişken bunu anlamanın başka alternatifleri olmalı elbet.
İnternetten sizin için araştırdım, işte o çok konuşulan röportaj;
Prof. Dr. Canan
Karatay hamilelere özel olarak hazırlanan diyetlere savaş açtı. Karatay
"Hamilelerin şeker tüketmesi tehlikeli ve zararlıdır" dedi.
Neden
hamilelere şeker yüklenmesini doğru bulmuyorsunuz?
Hamilelerde
normalde gebelik hormonları olduğu için plasenta dediğimiz çocuk eşiğinden
de hormonlar salgılanır. Vücut gebeliğe ve vücut gelişimine hazırlanır. Bu
hormonlar genelde insülin direnci yapar. İnsülin gebelerde ay ilerledikçe
yükselir. Bu yüzden hamilelerin 24 haftadan sonra yükselen kan değerleri
insülini mutlaka olur. Bu vücuttaki hormonal değişikliğin sonucudur.
Hamilelerde insülin eksikliği yoktur. Aksine insülin fazlalığı vardır.
Hamile
olanlara şekerli gıdalar vermenin ne gibi zararı olur ki?
Hamilelere
şeker yüklemesi yapmak tehlikeli ve zararlıdır. Anne karnında 2,5 kilo bir
bebeğin pankreası ve kalbi daha gelişmektedir. Durum böyleyken 2,5 kilo
bir bebeğe şeker veremezsiniz. Şeker yüklemesi yapılanların yüzde 80'ini
fenalaşıyor.
Neden yağlı
yiyecekleri önerdiğiniz için eleştiriliyorsunuz?
Yapılan
araştırmalardan haberdar olmadıkları için. Diyet programları ilk başta
protein öneriyor. Yalnız protein yediğin zaman vücut birden bire
çöküyor. Kilo veriyorsunuz ama vücudun metabolizması alt üst oluyor.
Fındık, fıstık hiç verilmiyor. Onlar kalp hastalığını, şeker hastalığını,
damar sertliğini önlüyor. Bilmiyorlar da ondan konuşuyorlar.
Hastalıkların
artmasıyla tüketilen besinler arasında bir bağlantı var mı?
Evet var.
Hastalıkların sebebi Omega 6 dediğimiz çabuk bozulan bitkisel yağların
fazlalığıdır. Sağlıklı yağlar, doğal köy tereyağı, sızma zeytinyağı ve
doğal balık yağıdır. Bunlara dikkat edilirse elbette ki hastalıklar da
bağlantılı olarak azalır.
Yağlı
yiyeceklere neden olumsuz yaklaşılıyor?
Bakın
bunlar hep "Yağ yersen yağlanırsın" görüşünden çıktı. Böyle bir
görüş yanlış. Artık görüldü ki trans yağ dediğimiz bozuk yağlar
tehlikeli. Geçen sene İsveç Sağlık Bakanlığı artık az yağlı diyet
uygulaması önerisini reddetti. Çünkü hastalıkların sebebi yağlar değil,
şekerlerdir. İnsülin şekeri yağ olarak depo edilir. Yağ, yağ olarak
depo edilmez. Bu çalışmalardan haberleri yoksa beni ilgilendirmez.
Kolesterol
konusunda söylediklerinizi açıklar mısınız? İyi mi kötü mü?
Kolesterol
yağ değildir, tehlikeli de değildir. İyi ve kötü kolesterol diye bir şey
yoktur. Her zaman iyidir ve hayatidir. Düşük kolesterol ölüm
sebebi. Kolesterol ve hayvansal yağ kalp hastalıklarını önler.
Canan Hoca'yı severim... Her zaman çok içten bulmuşumdur kendisini neden bilmem... Ekranlardan bize yansıyan o hayat dolu enerjisi olsa gerek.
Şayet komplike bir durum gelişmemişse bende bu durumu gereksiz bulanlardanım açıkçası.
NOT : Kesinlikle yazım şahsi kanaatimdir, asla tıbba ışık tutamaz. Lütfen yazdıklarımı doktorunuz ile görüşünüz. Sizin gebelik takibinizi en iyi bilen ve yöneten kişi doktorunuzdur. Hiçbir sorumluluk kabul edilemez.
Sevgiler,
bilgilendirici bir yazı olmuş :)
YanıtlaSilbanada beklerim www.kiriksemsiye.blogspot.com
sevgiler